Beslenme - Okul Çocukları ve Ergenlik Beslenmesi
Okul çağı, çocuğun toplum yaşamına bilinçli olarak katıldığı 6-12 yaş arasını, çocukluktan erişkinliğe geçiş dönemi olarak tanımlanabilen adolesan çağ (ergenlik dönemi) ise 10-19 yaş arasını kapsar.
Yaşamın her döneminde sağlıklı ve kaliteli bir yaşam için yeterli ve dengeli beslenmek temel koşul iken, çocukluk ve ergenlik döneminde optimal büyüme ve gelişmenin temel taşıdır. Büyüme ve gelişmenin hızlandığı, öğrenme ve kavrama işlevlerinin önem kazandığı okul çocukları ve ergenlerde beslenmenin önemi daha da artmaktadır. Bu dönemler, çocuk ve ergenler için fizyolojik, psikolojik ve sosyal gelişimin hızlı olduğu, yaşam boyu devam edebilecek davranışların büyük ölçüde oluştuğu, bilgi almaya ve alışkanlık kazanmaya en uygun oldukları zamanlardır.
Şu anda dünya çapında milyonlarca çocuk ideal büyüme ve gelişmeye ulaşamamakta ve çocukların bilişsel, duygusal gelişim, dil ve sosyal becerilerinde gecikmelerin yaygın olduğuna ve neredeyse her yerde arttığına dair kanıtlar vardır. Bu gelişimsel gecikmelerin yaşamın ilerleyen dönemlerinde sağlık ve refah üzerinde derin etkileri olduğu gösterilmiştir.
Fiziksel olarak büyüme ve gelişimin hızlandığı bu yaş grubunda hızlı büyüme ve gelişimin sağlanabilmesi için çocukların enerji ve besin ögesi gereksinimlerinin yeterli ve dengeli bir şekilde karşılanması gerekir.
Okul çocuklarında enerji ve besin ögelerinin yetersiz alımı, büyüme ve gelişmeyi ve okul başarısını olumsuz yönde etkiler. Diğer taraftan, dengesiz beslenme ve yetersiz fiziksel aktivite obezite, kalp damar hastalıkları, kanser, diyabet gibi birçok kronik hastalığa zemin hazırlar. Sağlıklı beslenme, hiperlipidemi ve hipertansiyonun önlenmesine, dolayısıyla kalp damar hastalıkları, kanser ve diyabet gibi kronik hastalıklardan korunmaya yardımcı olur. Ayrıca, obezite, osteoporoz, demir eksikliği ve dişlerde çürük riskini azaltır.
Bu dönemde kazanılan beslenme alışkanlıkları yetişkin döneme yansıyacağından, çocuk ve ergenlere yeterli ve dengeli beslenme alışkanlığı kazandırılmalıdır.
Sağlıklı beslenme tabağı (ÜBER 2022’den alınmıştır)
Sağlıklı bir yaşam için su çok önemlidir. İçilen suyun güvenli ve temiz olmasına özen gösterilmelidir. Her çocuğun kendisine ait su kabı olmalı veya okullarda ücretsiz suya ulaşımı sağlayan sistemler bulundurulmalıdır.
Çocuklara yemek yemeden önce ve sonra, tuvalete girdikten sonra, dışarıda oyun oynadıktan sonra, dışarıdan eve gelince ellerini uygun şekilde yıkamaları konusunda alışkanlık kazandırılmalıdır.
Okullardaki yemek uygulamalarında ise çocukların gelişimini desteklemek ve sağlıklı beslenme alışkanlıkları kazandırmak hedeflenmelidir. Bu amaçla, okullardaki beslenme uygulamaları bir bütün olarak ele alınmalıdır. Kantinlerde, yemekhanelerde veya beslenme saatlerinde çocukların gelişimini desteklemek, sağlıklı beslenme alışkanlıkları kazandırmak, özellikle dar gelirli grupta beslenme kalitesi, besin çeşitliliği, başta süt ve ürünleri ile meyve sebze tüketimini artırmak amaçlanmalıdır.
Aileyle birlikte yemek yemek, aynı zamanda çocuk ve ergenlerin yemek pişirme ve yemek hazırlamaya katılmaları teşvik edilebilir. Yemek hazırlamak ve başkalarıyla birlikte yemek yemek, her yaştan insanın yemek hakkında bilgi edinmesi ve yemek kültürlerini paylaşması için bir fırsattır.
Ergen dönemle beraber özerklik kazanımının, akran etkisinin artması, ebeveynlerin besin seçimi üzerindeki etkisinin azalması anlamına gelmektedir. Özellikle, akran etkisi, yeme davranışlarını hem olumlu hem de olumsuz yönde etkileyebilir. Ev dışında daha fazla yiyecek ve içecek tüketilmeye başlanır ve çoğunlukla besin ögesi içeriği yüksek olmayan hazır yiyecekler tercih edilir.
Ebeveynler besin ögesi içeriği yüksek besinlere çocukların kolaylıkla erişimini sağlayarak, besin hazırlamada karar alma süreçlerine, alışverişe ve yemek pişirmeye dahil ederek, ev dışında satın alınan ve tüketilen yiyecek seçimlerine rehberlik ederek, çocuk ve ergenlerin sağlıklı beslenmesini desteklemeye devam edebilirler. Besin ögesi içeriği yüksek besinleri kullanarak yemek pişirme ve hazırlama, sağlıklı beslenmeyi desteklemeye yardımcı olabilir.
Çocuk ve ergenle beraber alışveriş yapma, yemek pişirme ve birlikte yenilen öğünler, çocuk ve ergenlere doğru beslenme alışkanlığı kazandırmak için olanak sağlar. Besin ögesi içeriği yüksek yiyecek ve içeceklerin (Örneğin, et yemekleri, yumurtalı sebze yemekleri, ayran, salata) ev ortamında tüketiminin rutin hale gelmesi, çocukların ilerleyen yaşamlarında uygulayabileceği sağlıklı davranışları gözlemleme ve öğrenme fırsatı sunar.
Okul, çocuklar için günlük rutinlerinde değişiklik yaşadığı ortamlardır ve evde olduğu gibi bu ortamlardaki beslenme etkinlikleri, sağlıklı beslenme modelini desteklemek için fırsat olarak kullanılabilir. Örneğin, atıştırmalıklar, cips veya kurabiye gibi yiyecekler yerine havuç çubukları, armut, elma dilimleri, humus gibi besin ögesi içeriği yüksek meyve ve sebzelerin tüketimi teşvik edilebilir. Erken yaştan itibaren sağlıklı besin seçimleri yönünde desteklenen çocuklar, ergen döneme geçerken sağlıklı bir beslenme düzeni oluşturulabilir.
Ergenlerin önerilen besin ögesi gereksinimlerini karşılama oranları, özellikle 14-18 yaş arasında diğer yaş gruplarına göre daha düşüktür. Bu nedenle ergenler diğer yaş gruplarına göre daha fazla besin ögesi yetersizliği riski altındadır. Besin ögesi açısından zengin olan tam tahıllar, süt ve ürünleri, meyve ve sebze tüketiminin yetersizliği, düşük fosfor, magnezyum ve kolin alımına yol açar.
Ergen kızların kırmızı et, kümes hayvanları ve yumurta, balık, kuru baklagil gibi besinleri daha az tüketmesi, yetersiz protein alımına neden olur. Buna ek olarak, ergen kızlarda demir, folat, B6 vitamini ve B12 vitamini alımı da düşüktür. Ergen dönemde, büyüme-gelişme hızındaki artış, adet görme ve hormonal değişimler beslenme sorunlarını artırır.
KAYNAK: